Suçlu

-Artık onun bana bir şeyler anlatmasını istemiyorum.
+Neden?
-Çünkü o anlatınca dinliyorum. Dinleyince onu çok özlüyorum. Kurduğu her cümle beynime kazınıyor ve her birini tek tek hatırlamak beni çok mutsuz ediyor.
+Ne olacak peki?
-Keşke benimle konuşmayı sonsuza kadar kesse, kendiliğinden. Birden yok olsa ortadan sanki hiç varolmamış gibi.
+O zaman sen onu arayıp bulmaz mısın?
-Büyük ihtimalle ararım. belki bulurum. O benimle konuşmasa da ben yine gider ona gülümserim, kaçamak kaçamak bakarım. Onu severim.
+Neden böylesin, neden kendini üzmeye bu kadar meyillisin?
-Ne bileyim. bi sorun var bende. Bak yine hep bende. Halbuki anlatan o, neden suçlu hep ben oluyorum?
+Belki o da sadece sana anlatmak istiyordur. Sana bir şeyler anlatmayı seviyordur.
-Ne kadar iyimsersin. Ne zaman senin istediğin şeyle gerçekte olan şey bir olmuştur ki. Ben pek görmedim.
+Belki dedim zaten, belki'nin muğlaklığına inanıyorsundur herhalde.
-Ben hiçbir şeye inanmıyorum, sen de bunu çok iyi biliyorsun.

Bir şeyler saklı içimde

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...