F.Nietzsche


Seni övdükleri sürece,
kendi yolunda gittiğini sanma sakın;
başkasının yolunda gidiyorsun.


----------------------------------------------------

Yalancılık her ne pahasına olursa olsun,
kendi görüş biçimini anlatmak için
'doğru' sözcüğüne göz koymuşsa,
asıl doğru kişiyi en kötü ad'lar altında bulabiliriz.
------------------------------------------------------
Irmak kıyısında bir parmaklığım,
tutunabilen tutunsun,
ama kimsenin koltuk değneği değilim ben!
------------------------------------------------------










İçimizden kendi kendimize yaptığımız konuşmalarda
başkalarının onurunu pek korumuyorsak,
halk içinde pek dürüst kişiler değiliz demektir.

Eğer hizmetkâr olacaksan, 
senin hizmetinden en iyi faydalanacak olanı bul!
















Dış görünüşe göre
gerçeğin daha değerli olduğunu düşünmek
sadece ahlâksal bir ön yargıdır;
en esassız bir var sayımdır hatta.
Şunu kendimize itiraf gerek:
Yaşam temel olarak perspektif değerlendirmelerine
ve perspektif görünüşlerine sahip olmasaydı,
yaşam diye bir şey olmazdı.
"Dış görünüşler âlemi" (kimi filozofların erdemli heyecanları ve hödükleriyle)
tümden yokedilmeye kalkışılsaydı
(bunun mümkün olduğunu varsaymak koşuluyla). "Gerçek" diye bir şey kalmazdı artık.
Hatta "gerçek"le "doğru" arasında
esaslı bir çelişme olduğunu var saymaya
kim zorluyor bizi?
                                                                                 ------------------------------------------------------






İnsanlara ilk defa gidişimde,
münzevilere özgü bir budalalık,
büyük bir budalalık yaptım:
pazaryerine girdim.

Ve herkesle konuştuğumda,
hiç kimseydi aslında konuştuğum.

O akşam ip cambazları ve cesetler oldu yoldaşım;
bir ceset oluyordum neredeyse ben de.
...
Ama yeni doğan günle birlikte yeni bir hakikat geldi bana:

“Beni ne ilgilendirir ki pazaryeri ve ayaktakımı
ve ayaktakımının gürültüsü
ve ayaktakımının uzun kulakları!
O kulaklara göre ağız değilim ben!"




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...