Vengo

Ilk önce Soundtrack cd'si elime gecti ve sarkilarina bayildiktan sonra izlemeye karar verdim.
acikcasi beni bu kadar derinden etkiliyecegini hic düsünmemistim...
yerlerde kilimler , bir kamyonetin arkasının sahne olması, tekne üzerinde asılı beyaz ampuller...
amcanın karizması, diego'nun aslında ne kadar da yakışıklı bir oğlancık olması... herkes dans ederken,
amcanın boşluğa bakarak gözlerinden yaşlar süzülmesi...
ve tabi son olarak, naci en alamo...
omuzuna istemsiz oturan yükler ve uzağa yatırılan gözlerle izlenilen bir film.
eminim arasıra aklınaza düşer, yutkunmaniza neden olur.

Ağır Ağır

Ağır ağır yürü arkadaşım
Hayatin zevkine var, şarkılar söyle
Hayatin acılarını tat, kederini tat
Sloganlar at bağıra çağıra, başariyi tat.
Yaşa, ağıdını yak
Çünkü sevgim hep senin kalbinde olacak
Agir ağır yürü arkadaşım,
Hayatin tüm gizemini paylaş
Çünkü sevgim hep senin kalbinde olacak
Elveda...

Meme ya da Süt

Çok bağımlısın,
hayransın,
seanstan seans'a ondan aldıklarından vazgeçemediğini söylüyorsun.

Bilme açlığı icindesin,
büyüme açlığı,
tanıma açlığı,
uçma açlığı,
Bugün,
senin açlığını gideren sütü veren meme olabilirim.
Bugün bu meme'yi istemen
bana çok hos geliyor,
ama sakin unutma :
Seni besleyen meme değildir, süttür !

Bazen

Bazen kaybetmek istiyorum..Değerini anlayabilmek için..
Bazense kaybedilmek..Değerimin anlaşılabilmesi için..
Bazen kaybetmek gerek..
Sadece bazen ama...

Neden

Hayat neden bu kadar zalim ?
İnsanlar ,insanlar neden bu kadar zalim ?
Yasamak neden bu kadar zor ve bu kadar güzel, vazgeçilmez.
peki insanların birbirlerini anlamamak için bu büyük çabası neden ?
Dostlarım, arkadaşlarım akrabalarım beni adam yerine bile koymuyorlar
onlarda bana kızıyor, onların istediği gibi bir adam olmadığım için.
Onları yemege götürmediğim için, onlara borç veremediğim için, onlara ayak bagi olduğum için,
onların eğlendiği gibi eğlenemediğim için.
Devlet, devlet de bana kızıyor daha çok vergi veremediğim için,
arada bir ne oluyor diye sorduğum için, yanlış partiye oy verdigim için.
Biliyor musun her tarafım kanıyor, acılar icindeyim.
Düşünüyorum.
Onların istediği gibi bir adam olmak istiyorum ama beceremiyorum.
Dostlarıma, akrabalarıma, patronuma, sevgilime üzgünüm diyorum sizin istediğiniz gibi bir adam olamadığım
için özür dilerim diyorum, duymuyorlar
Acılarımı, kederlerimi, sıkıntılarımı anlatıyorum dinlemiyorlar.
Ben, bana yardim edin diyorum kacıyorlar, gelin biraz konuşalım diyorum masayı terk ediyorlar,
ölüyorum ben diyorum, ne zaman diyorlar. Lütfen bana söylermisin. Ne oldu ?
Bize ne oldu, eskiden böyle degildi. Simdi ne oldu ?
Neden insanların artık bir takim duygulara ve düşüncelere prim verecek zamanı yok ?
Neden bu kadar hizli kosuyorlar ?
Neden bir an bile olsa durup hayatin, insanin, kelimenin anlamı üzerine düşünmüyorlar ?
Ben acılarımı, sıkıntılarımı, kederlerimi onlara anlatırken neden beni dinlemiyorlar ?
Benim bütün bu düslerim, arzularım, hayata dair imdat çığlığım onlara neden sahte geliyor, sahici gelmiyor, samimi gelmiyor ?
Neden neden neden söyle bana neden.Ne olur bana yardim et,
çünkü ben artık yalnız yasamak istemiyorum. Bana hayatta yasayabilmem için güc ver.
Neden ben hayatta yaşamayı beceremiyorum ?

---

Ali'nin Sekiz Günü

Geçmiş

Acı günleri hatırlamak, insana tekrar acı verir elbette.Buna rağmen unutmayı çok zor başardığım yada belkide başaramadığım o günleri şimdi yeniden hatırlamanin acısını yaşamaya mahkum kaldım herhalde.Sadece küçük bir hafta sonu kaçamağı ve konuşup yaşananlar yüzünden olsa gerek.Üzüntüler, gözyaşları, geçmişler, gelecekler, dertler, acılar, zorluklar, zorlamalar, senaryolar, gerçekler, metinler, hüzünler, seçimler, yollar, hissedilenler, gözler, verilen mesajlar, alınan mesajlar, yardım çağrısı, yardım edememek, üzülmek ve nedense kimseye bir türlü hiç birşey anlatamamak.Çünkü konuşmak,anlatmak yazıldıgı kadar kolay değil. Kendime üzülmenin yanı sıra herşeyimi paylaşmak istediğim lakin birazda paylaşmaktan çekindiğim, bir sene önce bana yabanciyken tanıdıkça bana benzediğini daha çok fark ettiğim, yanında olmak ve ona yardım etmek istediğim insana kendimden daha çok üzülüyorum galiba.Küçük hüzünlü bir hikayenin sonunda teselli etmek icin bile elimi omuzuna atmaya  korkuyorum. Ne yazık ki insanları sevdikçe, değer verdikçe, yaklaştıkça, icimi açtıkça, hissettikçe, kaybettim. Mesafelerimin nedeni bu yüzden olsa gerek. Fazla bir kimsem olmamakla birlikte yeni tanıdıklarımıda kaybetmek istemiyorum.
Bu risk'i almak, bu insanlara değer diye düşünüyorum... 




Hiç

suskunluğunu hayırlara yormuyorum hiç.
yeryüzü almıyor yüreğini göklere sığamıyorsun,
beni hiç sallamıyorsun anlatmıyorsun.
şaşırıyorum bozuluyorum üzülüyorum. mesafeye veriyorum, alışıyorum.
 
 

Hatırlanmak

Konuşmak için fazlasıyla geç kalınmış bir durum var;
bugün doğum günün yalnızsın koltuğunda.
Hatırlanmak daha önemli belki karın tokluğundan.
İstediğin zamanlarda, farklısın olduğundan.

Dolandır Dur

Kelimeler,
Birbirini kovalayan anlamsız kelimeler
Bazen delirtir,
Ne kadar anlam katmak istesen de
O kadar ölçüsü kaçar
Bir belirsizliktir gider
Oyun gibi olur sen ona o sana
Karma karışık sonunda tıkanır
Birleşip cümle olunca belki biraz anlarsın
Vakit geçer tren kaçar
Ölçüsüz kelimeler seni bozar
İhtimaller azalır
Dolandıkça dolanır diline
Son sözü yine giden söyler
Anlamsız kelimeler
Dil yakar
Yürek burkar
Pişmanlık alır seni, götürür uzaklara
Yine sarılırsın kaleme ve kalemden çıkan kelimelere
Anlamsız kelimeler
Yalnız bırakır insanı
Yürek burkar can yakar…

Başlamak

Herşey Bir Başlangıç Gibidir.
Bir Beyaz defter gibi
İçerisi boş, aynı beyaz bir bulut gibi
başlangıçı yapmak ne kadar kolaysa
bitirmeside o kadar zordur, bu beyaz defteri.
Herşey bembeyaz birşekilde başlar
yazarsın,yazarsın durmadan yazarsın
sonrada hiç ummadan girişini yaparsın.
Beyaz defter gibi bembeyaz bir giriş yaparsın,
içini korkmadan yazdıklarınla doldurursun
ya yazamaz diye korkup kaçarsan
başlangıcı hiç yapamassın o zaman
sonuç olarak bir beyaz defter bu yazılan
ama o kadar zordur bu defteri doldurmak
bir beyaz defteri ne kadar zorsa doldurmak
ileriside,çok zor olur bu defter için o zaman
Yazmaya Başlarsın sonra
düşündüklerini,hayallerini beyaz deftere
içinden geçen hayat başlangıçlarını
sevgilerini,aşklarını,acılarını,umutlarını
bir girişten sonra,gelişmeye geçersin
sonrada beyaz defter,uzar gider
sonucunu istesende getiremessin sanırsın
gelmeyecek sandığın sonunada
bilmeden adını kararlararsın
adınla beraber belkide
bu beyazlığın kararmadığı zamanlarıda
düşünmeden öylecene yazarsın
Sonu Gelir tüm yazılanların, elbet birgün
bir sonucu vardır,tüm beyaz defterlerin
sende hayatının son harfini
bitmiş olan deftere yazarsın
bu hikayen yarım kalmadan
hiç bitmeyecek sandığın gerçeğini tamamlarsın
sonuç olarakta altına şu cümleyi yazarsın
İşte bitti beyaz defter sonu geldi ve sona erdi.

Mutluluğu Beklerken

Bir rüyaydım çekilen bir filmin son perdesinde
Bir masaldım yıllarca anlatılan
Bir çocuktum hiç mi hiç büyümek istemeyen
Bir büyüktüm çocukluğunu arayan
Ben kışın ortasında yazdan kalma bir anı
Yazın ortasında kıştan kalma bir buzdağıydım.
Ben böyleydim.Bu kadardım.

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...