Denizi betonla doldurmuşlar baba, çay bahçesi yapmak için bile değil,
otopark yapmışlar denizin dibine.
İyi ki görmedin betonları. Her şey değişiyor;
birden bire, hiç değişmeyen kasabayı bile otoparka dönüştürüyorlar bu yeni dünyada.
Otoparklara da dışardan bakıyorum ben, merak etme.
Betonların da dışındayım.
Bir tek rüzgarların arasında hissediyorum yaşadığımı, anlık bir şey yaşamak, esip geçiyor.
Neyse ki benim hayatım otoparklar kadar kalıcı olmayacak bu dünyada.
Esip kavuracak bir günlük poyraz olabilsem o bana yeter.
Ne eksik ne fazla.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder