Kendi yalnızlığımı bıraktım
başkalarının yalnızlığına üzülüyorum, onların üzüntülerini bir türlü atamıyorum
aklımdan. Belki kendi yalnızlığımı da ekliyorum onlarınkine. Her şekilde
üzüldüğüm ve düşündüğüm şeyden memnun değilim. Yapılacak çok fazla şey varken
kendimi kafamın içinde sıkışmış hissediyorum. Kimseye bir yararım yok. Kuru
kuru üzülüyorum, düşüncelerim yavanlık sınırını aşamıyor. Hiçbir zaman yakamı
bırakmayan bu yanlışlık; bulmam gereken bir şeyler var, ne olduklarını
bilmiyorum ama içimde bir yerde beni rahatsız eden o eksiklik sürekli uyarı
veriyor. Hep oradaydı eksiklik ve başkalarının yalnızlığı da bu eksikliğe iyi
gelmiyor. Benim kafamın içi bir hapishane olsa bile dünya öyle bir yer
olmamalıydı. Bazı insanlar o kadar yalnız hissetmemeli, yalnızlıktan
kendilerini öldürmemeliydiler, aldatmamalıydılar. Dünya ve yıldızlar, tüm evren
ve sokaklar daha aydınlık yerler olmalıydı. Yıkım keşke sadece benim zihnimde
olsaydı, dünyanın ve zamanın bir başka ucunda o güzelim insanlar bunları
yaşamasaydı. Yalnızlıkta beraber olma fikri artık bana iyi gelmiyor.
Başkalarının üzüntüsünden üzüntüme teselli bulamadığım bir döneme girdim. En
azından yalnızlıkta yalnız değilim diye düşünemem artık.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder