O çocuk saatlerce, hic bıkmadan denize neden bakar?
Açıkta demirlenmiş gemilere mi, balıkçı teknelerine mi, denize düşecekmişçesine bir tas gibi inen, sonra suyun yüzeyini yalayıp yükselen bet sesli martılara mi , ayaklarının dibine kadar usulca sokulan, ardından da oyun oynamak istiyormuş gibi geri kacan beyaz köpüklü sulara mi; yoksa rüyalarına mi, kimselere söylemediği hayallerine mi, hallerine mi? Belki de o çocuk kendine bakar;
çünkü hersey onu anlatır...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder