Arayış

Bence en kötü şey arayış içinde olmak. bir şeylerin eksikliğini hissedip hatta neyin eksikliğini hissettiğini bile anlamadan öyle durmadan aramak çok yorucu. her şey tam olsun da demiyorum, sadece eksik olduğunu hissetmeyeyim diyorum. çok şey mi istiyorum ne bileyim.

eskiden yolda yürürken kimsenin yüzüne bakamazdım, şimdilerde neredeyse herkese tek tek bakıyorum, hiç çekinmeden. baktıkça bakasım geliyor üstelik. eskiden neden korkuyormuşum acaba insanların suratına bakmaktan, hiç anlayamıyorum. hatta metroda karşımda oturan insanlara bile baktığım oluyor. yürürken baktığım kadar değil tabi. yürürken geçip gidiyorlar neticede, karşımda uzun süre oturuyor olmaları hala biraz stres faktörü ama insanları izlemek güzel. yürürken kafamın içinde hikayeler yazmamı kolaylaştırıyor insan yüzleri.



Elli Gram

Aralık kapıdan sızan ince bir esinti gibi
Bir akşam ölüm haberimi
Büyük ihtimalle yine bu mekanda alacaksınız.
Masa dibinde ya da barda
Diğer haberleri aldığınız gibi
İyi kötü sayacaksınız hallerimi
Sıkmayın canınızı abiler
Arada bir karışıcaksa da dumanlı muhabbetlere adımız
İyi çocuktu diyeceksiniz arkamdan
Evet, çocuktuk sonra büyüdük
Belki yeterince yaşlanmadan gittik ama
Doyasıya da içtik hani...

ramak kaldı

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...